3 Nisan 2012 Salı

Nefrete Övgü

   Nietzsche nin tecavüzünden sonra üreyen, cebinizde tuttuğunuz ellerinizde birer bomba var tehdidiyle dolaşan kurtadamlar ve kurtkadınlar; salyalarla değil kendi kanınızla yazıcaktınız hani o soylu yaşam teorinizi...En güzel manzarayı dağlara çıkmadan yollarda arayacaktınız.Üstelik egonuz için doğaya sığınacaktınız.

   Ama en büyük ideal olarak ortaya nefreti bastırmayı koydunuz, soğukkanlılığı ve elindekiyle yetinmeyi en büyük moda yaptınız; hatta erdemlilikmiş bu! Gözyaşlarını silip kurutmadan ağlamaya çekilinen odadan çıkmamayı icad eden sizdiniz, "biz'lik" istemeyi ayıpladınız; isyan etmek zayıflık, yalnızlıktan şikayet etmemenin ismi "benliğini tamamlama" oldu. En büyük cesaret kırıcı siz değil misiniz ve en büyük kötülük sizden çıkmadı mı? Güneş sönüp karanlık olduğunda; açları, ölüleri, aşkları, soğuğu ve kendinizi görmediğiniz için, bunu anlayışla karşılayacaksınız. Komşunuz ,ilkokul arkadaşınız ve sokak köpekleri itilip kakıldığında,dövülüp kırıldığında; dudaklarınızı büküp "hayat devam ediyor" diyeceksiniz.İnsanlığın kayıp nesnesini çalıp yerini  unutan sizdiniz; ama açgözlü bir takdir bekliyorsunuz, avucunuzdaki bombalar patlamıyor hiç.Ve yine sakin kalmayı başarıyorsunuz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder